20 Şubat 2014 Perşembe

MOMO

Kitap adı       : MOMO
Yazar            : Michael Ende
Yayın Evi       : Kabalcı Yayınevi
Yayın Tarihi   : Aralık 2014
Sayfa Sayısı   : 303


Tanıtım Bülteninden :
Momo karşısındakileri, aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi... Momo'nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı. Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır. Bu büyük sır zamandır. Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır, ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman , yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir. Bu gerçeği hiç kimse duman adamlardan daha iyi bilemezdi. Bir saatlik, bir dakikalık, hatta bir saniyelik yaşamın değerini hiç kimse onlar kadar iyi ölçemezdi. İnsanların zamanı üzerine planlar kuruyorlar, ince hesaplarla hazırlanmış planlar. Yaptıklarından kimsenin haberdar olmaması onlar için çok önemliydi. Büyük kente yerleşip halkın arasına karışırken hiç dikkat çekmemişlerdi. Hiç kimse farkına bile varmadan adım adım ilerliyor ve insanlara egemen oluyorlardı. Zamanınızı çalıyorlar sevgili dostlar, kendi istekleri uğruna sizi kandırıyor ve zamanınızı çalıyorlar... ama Momo ve çocuklar sizi uyarıyor... Ey İnsanlık, dinle ve anla!... Onikiye beş kaldı... Aç gözünü, tetikte ol... Hırsız çaldı zamanı. Okuyun ve anlayın... zamanınızı çalıyorlar Bitmeyecek Öykü ile çok sevilen Michael Ende'den efsaneleşmiş bir eser daha... Üstelik yine hem çocuklara hem de çocuk kalmaya uğraşan büyüklere...




Biz neler okuduk  , neler öğrendik , neleri tartıştık …
Bizim Momo ve birbirimizle tanışmamız  Mart 2013..  İlk toplantımız  ..
Heyacanlı , hevesli , mutlu bir topluluk …


O günden ve Momo’dan  aklımız da kalanlar :
Kırmızı renkli harflerle , temsili çizimlerle okuyucuyu bastan kendine çeken , insanın kendini , çevresini ve yaşamı sorgulamasını , düşünmesini sağlayan harika öykü kitabı  MOMO...

Kitabın ilk bölümleri “DİNLEMEK” - ”İYİ BİR DİNLEYECİ OLMAK” konusu ile başlıyor … Kahramanımız Momo’un  en önemli özelligi ,karşısındaki kişi konuşurken onu bölmemek ve ona kendinin dinlendiğini hissettirebilmek . Dünyadaki bütün anlaşmazlıklar kasıtlı ya da kasıtsız, aceleye getirilerek söylenmiş bir takım yalan yanlış sözlerden kaynaklanıyor diyor MOMO.

Bu paragraflardan yola çıkarak ; 
Dinlendiğini bilmenin verdiği iç huzur sonucunda , insanın kendi kendini de dinlediğini ve sorunlarının çözümünü aslında kendinin bulduğunu konustuk uzun uzun … Çocuklarımızı dinlemediğimizi ve ebeveylerin hatalarına değindik,hayatlarımızdan örenkler paylaştık...
Kitapta yer alan Hayat derslerinden bir tanesi de ihtiyar çöpçü Beppo’ya ait ;

“BİR ADIM - BİR NEFES - BİR SÜPÜRGE ”

Alıntı sayfa 42 ;
“Bak Momo” derdi , ”ne oluyor biliyormusun ? Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor.Öyle uzun ki , insan bunun sonu gelmez sanıyor. ”
Beppo bu kadarcık laftan sonra bile önüne bakarak bir süre susar , sonra devam ederdi : ”O zaman acele etmeye başlıyorsun.Gittikçe daha çok acele ediyor insan.Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamıs oldugunu fark ediyorsun.Daha hızlı ve daha gayretli çalışıyorsun ; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun.Ve cadde hala upuzun bir şekilde seni bekliyor.”
Susup biraz daha düşündükten sonra sürdürdü konuşmasını : ” İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı . Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli olarak bir adım sonrasını düşünmeli , bir adım , sonra derin bir nefes , sonra bir süpürge . İşte o zaman hayat zevkli olur.Önemli olan işini iyi yapmaktır . Öyle de olmalı.”
Uzun bir süre susup yeniden konuşmaya başladı: ” Bir de bakarsın ki , adım adım bütün yolu bitirmişsin.Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan.”

Kitabın ikinci bölümlerinde “ZAMAN ” üzerinden öykü devam ediyor.
İnsanlar zamandan tasarruf ettikçe , zaman azalıyor ..

Alıntı sayfa 65 ;
Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. Herkesin bunda bir payı bulunur ve herkes onu bilir, ama pek az kimse bu konuya kafa yorar. Çoğu kimse onu olduğu gibi benimser ve ona asla şaşırmaz.Bu büyük sır zamandır.
Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır,ama bunlar hiçbir şey ifade etmez.Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken,bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider.Zamanın bu garip kısalığı uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır.Çünkü zaman,yaşamın kendisidir.Ve yaşamın yeri yürektir.

Alıntı sayfa :82
Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi.Yaşamlarının gittikçe daha zavallı , daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı.Bu gerçeği sadece çocuklar ,taa yüreklerinde hissettiler.Çünkü artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yoktu.

Alıntı sayfa : 86
…. Bunlar en küçük ayrıntılarına kadar öyle ince düşünülerek yapılmışlardı ki, çocuklarin hayal kurmalarını gerektiren bir yanları kalmamıstı.Böylece çocuklar , genellikle saatlerce oturdukları yerden onların dönmelerini, dolaşmalarını ,gezinmelerini seyrederek sıkılıyor ve akıllarına başka bir oyun da gelmiyordu…

Kitabın son bölümlerinde “ Ölü zamanlar ve Can Sıkıntısı  ” üzerinden öykü devam ediyor.

Alıntı sayfa : 271-272
“Önceleri pek farkına varılmaz.Günün birinde insanın artık canı hiçbir şey yapmak istemez. Hiçbir şeyle ilgilenmez ve kurur gider. Üstelik bu isteksizlik geçici değildir,hatta giderek de artar. Günden güne, haftadan haftaya daha kötü olur. İnsan kendinden hoşlanmaz,sanki içi bomboştur ve dünyayla bağdaşamaz. Sonraları bu hisler de kalmaz ve hiçbir şey hissetmez olur. Bütün dünyaya yabancılaşmış ve hiç kimse artık onu ilgilendirmez olmuştur. Ne kızgınlık duyar ne de hayranlık. Ne sevinmesini bilir ne üzülmesini.Gülmeyi de ağlamayı da unutmuştur. Böyle bir insanın içi kaskatı kesilmiştir. Artık hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevemez. Bu durumda artık hastanın iyileşmesine olanak yoktur. Geriye dönüş kalmamıştır. Bomboş,kül rengi bir yüzle ve nefretle çevresine bakar, tıpkı duman adamlar gibi. Onlardan biri olup çıkmıştır. Hastalığın adına gelince, buna ölümcül can sıkıntısı denir.”

Öykünün bölümlerinden aklımızda kalanlar cümleler …  ;
Zamansızlığı sevdiklerimize vakit ayırmayarak yapıyoruz.
Yaptığımız işi daha çok para için hilelere döküyoruz , kendimizi herkesin önün de görüyoruz.
Zaman hırsızlarının kozu :“ insan hep yeni birşeyler alırsa canı sıkılmaz, önemli olan yükselmek, bir şeylere sahip olmaktır; dostluk / arkadaşlık bunun akabinde gelir”
Zaman tasarrufu yaptığımız halde zaman sıkıntısı çekmekten kurtulamıyoruz …

Çocuklarımıza kazandırmamız gereken önemli üç şey ;
*SEVMEK
*HAYAL KURMAK
*HEYECANLANMAK

Her insanın kendisine ait belli bir zamanı var. Ve bu zaman da yanlızca onda kaldıkça canlıdır ve yaşar …

Momo , sözde çocuk kitabı olan ama yetişkinlere bir masaldan çok fazlasını anlatan bir kitap .
Yazarın kitabın sonunda yazdığı cümle çok etkili ;
"Ben size bütün bunları, olup bitmiş gibi anlattım. Oysa gelecekte olacakmış gibi de anlatabilirdim. Benim için ikisi arasında büyük ayrım yok."

Blogger'larımızdan MOMO yorumları: