29 Haziran 2016 Çarşamba

Dava ~ 8 Haziran 2016

Bir Kitap Bin Sohbet’in bloğunu yazacaksan, geç kalmayacaksın toplantıya. Kadınların adetidir bir koltuklarında ne ikisi ne üçü bilmem artık kaç tane karpuz taşıdıklarından bu defa, sanırım ilk defa, toplantıya geç kaldım ve balıklama Kafka’ya daldım.

Bu ayki kulüp yazarımız Franz Kafka, kitap da Dava’ydı. Franz Kafka 41 yaşında ölmüş ve Dava ölümünden sonra arkadaşı tarafından basılmıştır. Dava’nın yakılmak üzere arkadaşına verdiği iddia edilmektedir. Belki de bu nedenle kitapta bir bitmemişlik hissi, gereksiz uzatılmış yerler olduğu hissi kaçınılmaz oluyor.

Konusuna gelirsek, K. Bir sabah uyandığında hakkında bir soruşturma olduğu, aslında tutuklu olduğu ama günlük hayatına devam edebileceğini öğreniyor. Kitabın sonuna kadar da neyle suçlandığını bilmeden, bir dava sürecini yaşıyor. K.’ya bakıldığında çok yalnız, mükemmel insan yerine eksik insan olarak donatılmış bir karakter. Dava’nın yazıldığı zaman edebiyatçılar tarafından Korku Çağı olarak nitelendirilmektedir. Bu çağı Dava üzerinden Kafka gayet net aktarıyor. Bireyin tek başına güçsüzlüğü, yasal yolların o derece kapalı olması, mantıktan eser olmaması ve tüm bunlara rağmen nafile bir çaba. İçinde çokça korkutulmuşluk, sindirilmişlik, çaresizlik barındıran bir mücadele ve ne yazık ki nihai kabulleniş.

Kitapta farklı bölümlerde farklı kişilerle; rahip, ressam, fabrikatör, aile, avukat gibi, K.’nın etkileşimini görüyoruz. Bizleri en çok huzursuz eden noktalardan biri yine kadının cinsel sembol olarak kullanılması.  

Kitabın edebi değerinden çok felsefi boyutta düşündürücü olması daha önemli bir noktadır. Kafka’nın 1924’te öldüğü düşünülürse, o dönemde bunu yazabilmiş olması takdire şayan. Toplantı boyunca Dava’dan çok Kafka’nın neler yaşadığı, nasıl hissettiği üzerinde daha çok duruyoruz. Sanırım ilk kez kitaptan çok yazarı konuşuyoruz. Belki de Kafka’nın tam da istediği buydu: Kendini ortaya koymak.

Bitmemişlik bir hissi olsa da, okuduk, bir şekilde toparladık. Ortak fikrimiz mi ne, Dönüşüm daha mı iyiydi?


 
Dava’dan Altını Çizdiklerimiz:

Sayfa 72. Tehlikeden ancak korkmak istediğimde korkarım.

Sayfa 159. Adalet dingin olmalı, aksi takdirde terazi sallanır ve adil bir karar verilemez.

Sayfa 207. Kuşku altında olan için hareket, hareketsizlikten iyidir, çünkü hareketsiz duran, kendisi de bilmeksizin, hep bir terazinin kefesinde olabilir ve günahlarıyla tartılabilir.

Sayfa 226. Oysa önce kendini tanıtmak ve ancak ondan sonra tanımak ne kadar güzeldi.

Sayfa 231. Başkalarının düşüncelerini sınamadan benimseme.

Sayfa 233. Yazı değişmez, düşünceler ise çoğu kez sadece yazı karşısındaki aczin ifadesidir.

Sayfa 236. “Her şeyi doğru saymak diye bir zorunluluk yok, sadece her şeyi gerekli sayma zorunluluğu var.”

               “Karamsar bir görüş,” dedi K. “Böylece yalan, dünyanın düzenine dönüştürülüyor.”

 Ve kulüpteki arkadaşlarımızın Dava için Bloglarında Paylaştıkları:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum: