14 Haziran 2016 Salı

İyi ki doğdun, Bir Kitap Bin Sohbet ~ 25 Mayıs 2016

Üç yıl olmuş bu serüven başlayalı. Bir araya gelip de kitap okuyalım, tartışalım diyeli tam üç yıl. Birbirini çok iyi tanıyan, birbirini biraz tanıyan ve birbirini hiç tanımayan ama kitap okumayı çok seven kadınlardık. Farklı kadınlar, farklı hayatlar. Bir e-posta ile heyecanlandık, kitap tavsiyelerimiz dijital ortamda kalmasın, birlikte okuyarak daha da çok öğrenelim dedik. İlk toplantı, ilk kitap Momo ile başladık maceramıza.

İlk toplantı heyecanı hala aklımızda hepimizin. Nasıl olacak, ne konuşacağız hiçbir şey bilmiyorduk. İlk kitaplarda gündüz ve akşam grubu olarak iki ayrı toplanmalar ile devam ederken, sonunda aldığımız tat ile biraz daha fedakarlık yaparak akşam grubunda birleştik. Aramıza katılanlar ile çok olduk, renklendik. Çoluk çocuk toplandığımız da doğrudur, efendim.

Zaman geçtikçe kitapları tartışmayı öğrendik. Aramızda kitap gurularımız olduğu doğrudur. Onlarla kitaplara farklı açılardan bakmayı öğrendik. Sembolleri deşifre ettik, içsel yolculuklarımıza çıktık. Birbirimizin ruhlarına dokunmaya başladık. Dokundukça hissettik birbirimizi, kurtlarla koşan kadınlar olduk, kız kardeşlik bağımızı kurduk. Eleştirdik ama yargılamadık. Birlikte, rengarenk kocaman bir yumak olduk.

Başlarda ayda bir toplanırken, öğrendiklerimiz, daha çok öğrenme istediğimiz, paylaştıklarımız, daha çok paylaşma isteklerimiz otuz günde bir toplanmayı yetersiz buldu. Atölyelerimize başladık. Film tartıştık, dergi tartıştık, Nobel ödülü alan yazarların ödül konuşmalarını tartıştık. Tartıştıkça aydık, aydınlandık. Okumak yetmedi bizlere, 6 dakikalara başladık. Evet doğrudur, çok okuyanların içinde yazma isteği oluşurmuş. Bizler de başladık 6 dakikalar ile kendi çapımızda naçizane minik yazılara.

Kulübü ilk duyanlar nasıl oluyor diye soruyor bize. Tek cevabımız, çok güzel oluyor. Daha da güzel olacak biliyoruz. Geleceğin yazarları var içimizde. Kadın olarak bize çok büyük getirileri olan bir kitabımız sayesinde içimizdeki harika bir yetenek masal anlatımları ile kendine parlak bir yol çizdi bile.

Üçüncü doğum günü kutlamamız harikaydı yine. Dava buluşmamız ile aynı anda yapalım dedik ama gördük ki meyhanede Kafka tartışılamıyormuş. Doğum günü gecemizde ritüelimiz oldu birbirimize hediye vermek. “Keşke benim olsa”larımız ile masalar arası “sosyal statü farklılıkları”mız ile güldük, güldürdük. Gördük ki aksaklıklar olsa da biz bir araya geldiğimizde her şey olumlu bir hale geliyor.
İyi ki dedik, iyi ki bir araya geldik ve kitap kulübümüzü kurduk. İyi ki doğdun Bir Kitap Bin Sohbet. Okunacak daha çok kitap, öğrenilecek daha çok şey, çıkılacak daha çok yol var. Kitap okumak güzeldir, birlikte okumak daha da güzel ise…

NİCE YAŞLARIMIZA…






3 yorum:

  1. Harika bir iş çıkarmışsınız, tebrik ediyorum. Üç yıl disiplinli bir şekilde gönüllü oluşumların devam etmesi oldukça nadirdir.
    Selamlar,

    YanıtlaSil
  2. yazıya bayıldım ve okurken 3 yıl gozumun onunden şerıt gıbı gectı.bu 3 yılda aslında kulubumuzu buyuturken bızlerde buyuduk.Her kıtapta her bulusmada daha cok sey ogrendık kendımıze yenı şeyler kattık.İyi ki doğmuş birkitap bin sohbet.daha nice yıllara olsun....

    YanıtlaSil

Yorum: